DUYURU

Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun! Gururla... // Çocuk ve Ergen Psikiyatristimiz Sn. Sebla Gökçe profesör kadromuza katıldı. // Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğimizde tüm muayenelerimiz ücretsizdir. // Medikal Estetik Birimimiz hizmet vermeye başlamıştır.

Ankilozan Spondilit Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Ankilozan Spondilit Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Ankilozan Spondilit Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi 

Ankilozan spondilit, genellikle genç yaşlarda ortaya çıkan bir tür rahatsızlıktır. Halk arasında “bel romatizması” veya “omurga romatizması” olarak bilinir. Ağrılı ve iltihaplı romatizma türü olduğundan kişiyi son derece zorlar. Omurga ve omurga ile kalça kemiği arasında bulunan kemikler etkilenir. İltihap, her iki kemiğin tek bir kemik haline gelmesine neden olur.

Hastalık, zaman içerisinde ilerleyebilir. Bu durum, tüm omurganın etkilenmesine sebep olur. İlerleyen süreçlerde omurga hareketinin tam anlamıyla sınırlanması olasıdır. Hastalık, çeşitli semptomlarla karakterize edilir. Ankilozan spondilit belirtileri arasında; hareketlerde kısıtlanma hissi, omurganın öne doğru eğilmesi ve uykudan uyandırabilecek şiddette eklem ağrısı yer alır.

Hastalığın seyri ve şiddeti kişiye göre değişiklik göstermekte olup dönem dönem hastalıkta ataklar meydana gelebilir. Atak dönemleri, belirtilerin alevlenmesine neden olabilir. Ankilozan spondilit alevlenme dönemi ise hastalar için son derece zorlayıcı olabilir. Ankilozan spondilit semptomlarından herhangi bir tanesini görmeniz durumunda doktorlarımız listesinde yer alan ve ilgili tıbbi birimde hizmet sunan uzmanlarımızdan randevu alabilirsiniz.  

Ankilozan Spondilit Nedir?

Ankilozan spondilit, omurgada meydana gelen bir tür hastalıktır. Nedeni tam olarak bilinmeyen hastalık, dönem dönem hareket kabiliyetinin azalmasına sebebiyet verebilir. Buna ek olarak ciddi ağrıların görülmesi de olasıdır. İlerleyici bir tür hastalık olan ankilozan spondilitte ilerleme görülmesi, şekil bozuklukları ile kronik ağrıların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilir.

Hastalık ilk olarak omurga ve leğen kemiklerinin arasında gelişir. Daha sonra tüm omurga bu durumdan etkilenebilir. Hastalığın görüldüğü kişilerde enflamasyon dengesinin bozulduğu görülür. Enflamasyon, vücudun enfeksiyonla etkili bir şekilde savaşabilmek adına bağışıklık tepkisini tetikleyen kimyasalların salgılanması durumudur. Ayrıca enflamasyon, hasarlı dokunun iyileştirilmesi adına da önemlidir.

Enflamasyon dengesinin bozulmasına neden olan hastalık, vücutta hasar meydana gelmeyen bölgelerin koruma altına alınmasına sebebiyet verir. Bu durumda enflamasyon şiddetinin arttığı görülür. Eklemler bir süre sonra katılaşır ve kemikleşir. Hastalık sonrasında meydana gelen ağrılar, hastanın hayat kalitesini olumsuz etkileyebilir. Ağrı polikliniği kapsamında, hastalığın tanısı konulmuş kişilerde tedavi kapsamında uygun ilaçlar verilerek ağrı yönetimi gerçekleştirilebilir. 

Ankilozan Spondilit Neden Olur?

Ankilozan spondilitin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Fakat kalıtsal faktörlerin, hastalığın meydana gelmesinde ciddi bir etken olduğunun belirtilmesi mümkündür. HLA-B27 adlı geni taşıyan kişilerin hastalığa yakalanma riskinin çok daha yüksek olduğu bilinir. Bu genin varlığı, hastalığın oluşması noktasında tek başına yeterli bir sebep olmadığını belirtmek de gerekir. Ankilozan spondilit hastalığının görülmesi adına risk faktörleri arasında Crohn ve sedef hastalığı ile ülseratif kolitin görülmesi de yapılan araştırmalar sonucunda ortaya konmuştur. 

Ankilozan Spondilit Belirtileri Nelerdir?

Ankilozan spondilit, çeşitli belirtilerle karakterize edilen bir tür kronik hastalıktır. Hastalıkla ilişkilendirilebilen semptomlar genel hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir:

  • İştah ve kilo kaybı
  • Nefes alma zorluğu ve baş dönmesi
  • Bel, sırt ve boyun bölgesinde şiddetli ağrı
  • Sabahlar eklemlerde sertlik ve tutukluk görülmesi
  • Yorgunluk
  • Görüş açısında azalma, kızarıklık ya da ışığa hassasiyet
  • Kambur bir duruş
  • Ağrı ve sertliğe bağlı olarak hareketlerde kısıtlanma
  • Deri döküntüleri görülmesi
  • Karın ağrısı, kramp ve ishal durumu

Bunların yanı sıra ankilozan spondilit akciğer tutulumu belirtileri de görülebilir. Akciğer kapasitesinde azalmaya bağlı olarak çeşitli semptomlar ortaya çıkabilir. Nefes darlığı, en sık görülen belirtidir. Nadiren görülmekle birlikte akciğerin her iki üst lobunu tutan iltihabın gelişmesi mümkündür. 

Ankilozan Spondilit Nasıl Teşhis Edilir?

Ankilozan spondilit teşhisi, tedavinin planlanma adına önemlidir. Bu nedenle farklı teşhis yöntemleri kullanılabilir. Genetik geçişli bir hastalık olduğundan hasta hikayesine odaklanılır. Fiziki muayene, hasta hikayesi dinlendikten sonra uygulanır. Hastalığın başladığı sakroiliyak eklemler üzerine bası manevraları uygulanır ve eklemlerin hassasiyeti tespit edilir.

Kamburluk ve eğilme gibi durumlar bulunması halinde bunların dereceleri ölçülür. Öte yandan çeşitli kan testleri de son derece önemlidir. CRP, kandaki iltihap değerini gösteren bir testtir. Bunun yanı sıra eritrosit sedimentasyon hızı da yapılan testlerden bir tanesidir.

Hastalığın çok daha net ve doğru bir şekilde teşhis edilebilmesi adına radyolojik görüntüleme tekniklerinin de kullanılması gerekir. MR, hastalığın net şekilde teşhis edilebilmesini sağlayan bir tür radyolojik görüntüleme tekniğidir. Özellikle sakroiliyak grafi ile net bir şekilde tanı konulamayan hastalarda MR incelemesine ihtiyaç duyulur. Bunun yanı sıra tedavi yanıtının belirlenmesi planlanan hastalarda da MR incelemesinin zaruri olduğunu belirtmek mümkündür. 

Hla-B27 Testi Nedir?

Ankilozan spondilit teşhisinde tercih edilen Hla-B27, çeşitli semptomların görüldüğü kişilerde ankilozan spondilit yatkınlığının değerlendirilebilmesi için tercih edilen bir tür testtir. Genetik bir test olup ilgili genin pozitif olduğu bireylerde riskin çok daha yüksek olduğunun anlaşılmasını sağlar. Ankilozan spondilit tedavisi noktasında riskin belirlenmesi oldukça önemlidir. Çünkü riski yüksek olan kişilerde belirtilerin görülmesi, diğer tanı uygulamalarının yapılmasını zorunlu kılar. Böylelikle hastalığın teşhis edilmesi halinde uygun tedavi yöntemleri değerlendirilebilir.

Testin negatif çıkması, tanıyı dışlamadığından bu test tek başına yeterli değildir. Dolayısıyla diğer uygulamaların da tanı aşamasında önemli bir yere sahip olduğunu belirtmek mümkündür. Fakat yine de hastalığın belirti ve bulgularının varlığında testin önemli bir yere sahip olduğu bilinir.  

Ankilozan Spondilit Tedavisi

Ankilozan spondilit tedavisi için hastalığın teşhisinin tam olarak konulmuş olması gerekir. Teşhis konulduktan sonra ilk olarak bel ağrısı başta olmak üzere çeşitli semptomların azaltılabilmesi için ankilozan spondilit ilaçları uygulanır. İlaç tedavisi, hastanın özellikle hareket kabiliyetini yitirmemesi adına son derece önemlidir.

İlaç tedavisinin yanı sıra eklemlerde meydana gelen iltihaplanma ve ağrıların giderilebilmesi için birtakım tedaviler uygulanır. Hastalığın tam olarak bir tedavisi bulunmadığından genel olarak belirtilerin azaltılması ve hastanın yaşam kalitesinin arttırılması adına uygulamalar gerçekleştirilir.

İlaç tedavisinin etki etmediği durumlarda farklı yöntemlere başvurulabilir. Anti-TNF ve spesifik ajanlar, gerekli görülen durumlarda uygulanmakta olup buna ek olarak fizyoterapist tarafından gerçekleştirilen egzersizler de tercih edilebilir. Ankilozan spondilit iğnesi, tedavi için tercih edilen uygulamalar arasında yer alır. Bölgesel kortikosteroid enjeksiyonları başarılı sonuçlar verebildiğinden ihtiyaç duyulduğunda iğne tedavisi de kullanılabilir.

Ankilozan spondilit egzersizleri ile hastaların kuvvet ve dayanıklılığının arttırılması hedeflenir. Bunun yanı sıra hastanın hareket kabiliyetini tekrar kazanması da hedefler arasında yer alır. Ayrıca fizik tedavi  yöntemleri ağrı ve tutukluğun giderilebilmesi amacıyla tercih edilebilir.

Ankilozan spondilit beslenmesi de önemli hususlar arasında yer alır. Bazı gıdalar hastalığı tetikleyici özelliğe sahiptir. Bu nedenle bu tür gıdaların tüketilmemesi gerekir. Tuz, yağ, şeker oranı yüksek gıdalardan uzak durulması gerekir. Öte yandan işlenmiş gıdalar, alkol, kafein, süt ürünleri ve yapay tatlandırıcıların da tüketilmemesi oldukça önemlidir.

Hastalığın belirtilerinin ortaya çıkması halinde uzman hekim kontrolüne başvurulması oldukça önemlidir. Hastalığın bilinen net bir tedavisi bulunmamakla birlikte belirtileri azaltıcı ve yaşam kalitesini arttırıcı çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabilir. Bu nedenle siz de semptomlardan herhangi birini görmeniz halinde ortopedi ve travmatoloji birimine gidebilir ve uzman doktor kontrolüne başvurabilirsiniz. Hastalığın teşhisi sonrasında gerekli tedavi yöntemleri uygulanarak çok daha kaliteli bir yaşantı elde edilebilmesi desteklenir.  

Doktora Sorun, Öğrenin