Adenovirüs Enfeksiyonu Nedir? Adenovirüs Nasıl Bulaşır?
- 03 Ocak 2025
- Maltepe Hastanesi
- Dahiliye
Adenovirüs Enfeksiyonu Nedir? Adenovirüs Nasıl Bulaşır?
Adenovirüs enfeksiyonu, adenovirüsün sebep olduğu viral bir tür hastalıktır. Genellikle farklı organları etkileyen virüs; hafif veya çok daha şiddetli hastalıklara sebebiyet verir. Soğuk algınlığına benzer semptomlarla karakterize edilen enfeksiyon, göz iltihapları ve sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olabilir.
Çoğunlukla kendi kendine iyileşmekle birlikte bağışıklık sistemi düşük olan kişilerde çok daha ağır seyretme ihtimali bulunur. Bu tür durumlarda tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyulabilir. Dolayısıyla adenovirüs belirtileri görüldüğü hallerde Doktorlarımız listesinde bulunan uzman hekimlerimizden destek alabilirsiniz.
Adenovirüs Enfeksiyonu Nedir?
Adenovirüs, ilgili virüsün sebep olduğu bir tür viral hastalık olup sindirim, göz ve idrar yolu başta olmak üzere vücudun farklı bölgelerini doğrudan etkiler. Çocuklar ve yetişkinlerin yanı sıra bağışıklık sistemi düşük olan kişilerde görülebildiğini belirtmek mümkündür. Farklı bulaşma yollarına sahip olan enfeksiyon, hızlı bir şekilde yayılabilir. Bu durumda ciddi sağlık sorunlarına neden olabildiğini belirtmek mümkündür.
Adenovirüs, solunum yolları ile bağırsak sistemini enfekte eder. Birçok belirti ile karakterize edilen enfeksiyon, soğuk algınlığına oldukça fazla benzeyen belirtilere sahiptir. Vücudun farklı yerlerinde görülebildiği için belirtilerin ortaya çıktığı bölgeler de değişebilir. Örneğin gözde adenovirüs belirtileri arasında gözde tahriş yer alır. Bunun yanı sıra burun akıntısı ve karında hassasiyet ve şişme de görülebilir.
Adenovirüs Nasıl Bulaşır?
Adenovirüsün bulaşma şekli farklılık gösterebilir. Hasta ile temas ettikten sonra ellerin yıkanmadan göz ve ağız çevresine dokunmak, önemli bulaşma şekilleri arasında bulunur. Öte yandan hastalığın bulaşma şekilleri genel hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir:
- Hasta kişinin öksürmesi ve hapşırması
- Hasta ile dokunma ya da el sıkışması gibi yakın temasta bulunmak
- Su yoluyla temas (Temizliği yeterli miktarda yapılmayan havuzlar)
- Enfekte bir nesne ya da yüzeye dokunduktan sonra ellerin yıkanmadan ağız ya da burna dokunulması
- Enfekte hastanın dışkısı
Adenovirüs bulaşma yolları, virüsün bir kişiden diğer kişiye bulaşmasına neden olabilir. Virüsün daha çok kapalı alanlarda yayılım gösterdiğini belirtmek mümkündür. Adenovirüs ile enfekte olan hasta ile yakın temasından kaçınılması ve kişisel hijyene önem verilmesi gerekir.
Adenovirüs Belirtileri Nelerdir?
Adenovirüste çeşitli belirtiler ön plana çıkmakta olup bu belirtiler, hastalığın ayırt edilmesini olanaklı kılabilir. Dolayısıyla semptomların yakinen takip edilmesi oldukça önemlidir. Ayrıca bebekler ve yetişkinlerde görülebilen virüsün belirtileri kişiye ve yaşa göre değişebilir. Yetişkinlerde adenovirüs belirtileri genel hatlarıyla şu şekildedir:
- Şiddetli öksürük
- Boğaz ağrısı
- Nefes almada güçlük
- Karında hassasiyet ve şişme
- Ateş
- İshal
- Burun akıntısı
- Kusma
Bebeklerde adenovirüs belirtileri ise burun tıkanıklığı ya da burun akıntısı, yüksek ateş, kulak enfeksiyonları, kusma, karın ağrısı, göz akıntısı, gözlerde şişlik ve lenf bezlerinde şişlik ile halsizlik şeklinde olabilir.
Adenovirüs, vücudun farklı bölgelerinde ortaya çıkabildiğinden belirtilerin görüldüğü bölgelerin değişmesi mümkündür. Adenovirüs bağırsak enfeksiyonu ishal, kusma, ateş, iştahsızlık ve karın ağrısı şeklinde başta olmak üzere çeşitli semptomların görülmesine neden olabilir.
Adenovirüs Nasıl Teşhis Edilir?
Adenovirüsün teşhis edilmesi, tedavinin çok daha planlı bir şekilde sürdürülebilmesi adına oldukça önemlidir. Bu nedenle uygun teşhis yöntemlerinin kullanılması gerekir. İlk olarak doktor tarafından fiziki muayene gerçekleştirilir. Hastalığın belirtilerinin hastada bulunup bulunmadığı detaylı bir şekilde incelenir.
Ayrıca hızlı antijen testleri, viral antijenlerin tespiti noktasında oldukça önemlidir. Boğaz ya da burun sürüntüsü başta olmak üzere enfekte olmuş dokulardan örnekler alınır ve bu örnekler üzerine antijen testleri yapılır. Testlerin hassasiyeti sınırlı kalabildiğinden farklı yöntemlerin de kullanılması gerekli olabilir.
Polimeraz zincir reaksiyonu (PCR), bir tür moleküler test olup bu test de virüslerin teşhisi noktasında tercih edilebilir. Virüsün genetik materyalini örnekten çıkarmak ve çoğaltmak adına testin kullanımı olanaklıdır. Diğer testlere nazaran çok daha doğru sonuçlara ulaşılmasını sağladığı için adenovirüs teşhisinde PCR sıklıkla tercih edilir. Kan testleri, teşhis için tercih edilebilen yöntemlerden bir diğeridir. Bağışıklık sisteminin enfeksiyona ne şekilde karşılık verdiğinin anlaşılmasına katkıda bulunur.
Enfeksiyon hastalıkları tıbbi birimi, hastalık teşhisinin gerçekleştirilebilmesi noktasında oldukça önemlidir. Bu nedenle muayene için ilgili bölümde hizmet veren doktorlardan destek alınması gerekir. Belirtilerin incelenmesi ve teşhis uygulamalarının gerçekleştirilmesi ile hastalık teşhisi konulabilir. Hastalığın teşhis edilmesi sonrasında belirlenen tedavi yöntemleri uygulanır.
Adenovirüs Enfeksiyonu Tedavisi
- Adenovirüs teşhisi konulduktan sonra tedavi aşamasına geçilmesi gerekir. Tedavinin bebekler ve yetişkinlerde farklı şekillerde yapılması gerekebilir. Bebeklerde adenovirüs tedavisi genel hatlarıyla şu şekildedir:
- Bebeğin ateşinin yüksek olduğu durumlarda ateş düşürücünün kullanılması gerekir.
- Bebek dinlendirilmelidir. Ayrıca yorulmaması da son derece önemlidir.
- Enfeksiyon sıvı kaybına neden olabilir. Sıvı kaybı nedeniyle bebeğin bol sıvı tüketimi sağlanmalıdır.
- Burun aspiratörleri, burun tıkanıklığını gidermek için kullanılabilir.
- Bebeğe dokunmadan önce eller yıkanmalıdır.
Hastalığın tedavi edilmemesi, ilerleyen süreçte bebeklerde bronşit ya da zatürreye sebebiyet verebilir. Şiddetli öksürük veya solunum güçlüğü başta olmak üzere çeşitli semptomlar, ciddi komplikasyonların belirtileri arasında yer alır. Özellikle bebeklerde ciddi belirtilerin görülmesi durumunda uzman doktor kontrolüne gidilmesi oldukça önemlidir.
Virüs, göz bölgesinde de görülebilir. Bu durumda adenovirüs göz enfeksiyonu tedavisinin yapılması gerekir. Suni gözyaşı damlaları ve kortizonlu damlalar, tedavi için tercih edilebilen uygulamalar arasında yer alır. Soğuk kompres, damarların büzüşmesine sebebiyet veren vazokonstürüktüf ajanların tedavi edilmesini olanaklı hale getirir.
Gözlerin dinlendirilmesi, özellikle ev ortamında gerçekleştirilebilen uygulamalardan bir tanesidir. Özellikle ekran süresinin azaltılması, iyileşmenin artması noktasında oldukça önemlidir. Bunların yanı sıra ellerin sık sık yıkanması başta olmak üzere çeşitli hijyen önemleri de alınabilir. Göz bölgesine bulaşan virüste ev ortamında alınan önlemlere rağmen iyileşme gözlemlenmiyorsa uzman doktor kontrolüne gidilmesi gerekir.
Adenovirüs ishal gibi pek çok semptoma neden olduğundan bu tür semptomlar, kişinin yaşantısını zorlayıcı etkiye sahiptir. Bu nedenle virüs bulaşmaması adına şu tür önlemlerin alınması gerekebilir:
- Yüze dokunmaktan kaçının. Özellikle el hijyeninin sağlanamadığı durumlarda yüze dokunmak, hastalığın bulaşmasına neden olabilir.
- Eller sık sık ve en az 20 saniye olacak şekilde yıkanmalıdır.
- Enfekte olan kişilerin kişisel eşyaları ile mutfak eşyalarının ortak kullanılmamasına özen gösterilmelidir.
- Hasta kişilerin, hastalığın yayılmasını engelleyebilmek için evde izole edilmesi gerekir. Virüs, çocuklar arasında çok daha hızlı bir şekilde yayılabilir. Bu nedenle enfekte kişilerin iyileşene kadar kreş ve okullardan uzak durması bir hayli önemlidir.
- Öksürme ve hapşırma sırasında mendil kullanılmalıdır.
- Bulunulan ortam sık sık havalandırılmalıdır. Ortamın havalandırılması, bulaşma riskinin minimize edilmesini olanaklı hale getirir. Öte yandan ortamda bulunan yüzeylerin detaylı bir şekilde temizlenmesi de son derece önemlidir.
Enfeksiyondan korunmanın en iyi yolu, ellerin sık sık yıkanmasıdır. Sabun ile en az 20 saniye olacak şekilde ellerin yıkanması, enfeksiyonun yayılımını azaltır. Ayrıca enfekte hastalarla yakın temastan kaçınmak, alınabilecek önlemlerden bir diğeridir.
Eğer semptomlardan herhangi bir tanesini gözlemliyorsanız uzman doktor kontrolüne gitmeniz, erken tedaviden yararlanmanızı sağlayacaktır. Bu nedenle enfeksiyonun vücudunuzun hangi bölgesinde görüldüğüne bağlı olarak ilgili birimden randevu alabilirsiniz. Göz çevresinde enfeksiyon riski bulunuyorsa göz hastalıkları uzmanından randevu alabilir, uygun tedavi yöntemleriyle kendinizi çok daha iyi hissedebilirsiniz.