Otizm Nedir?
- 21 Aralık 2024
- Maltepe Hastanesi
- Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Otizm Nedir?
Otizm, nörolojik ve gelişimsel bir bozukluktur. Otistik bireyler sözel ya da sözel olmayan iletişimde çeşitli sorunlar yaşayabilir. İlk 3 yaş içerisinde ortaya çıkan bu bozukluk, yaşam boyu sürer. Otizm ile ilgili yapılan çalışmalar, beynin yapısını veya işleyişini etkileyen çeşitli sinir sistemi sorunlarının gelişim bozukluğuna neden olduğunu düşündürmektedir.
Otistik kişilerde çeşitli semptomlar ortaya çıkabilir. Bu semptomlar arasında jest-mimik kullanımı ve konuşma kabiliyeti başta olmak üzere sözlü ve sözsüz iletişimde ortaya çıkan sorunlar önemli yer tutar. Ayrıca yüksek seslerden hoşlanmama, sürekli tekrar eden hareketlerde bulunma gibi belirtiler de otizm kapsamında değerlendirilebilir.
Otizm nedenleri kesin bir şekilde tespit edilememiş olmakla birlikte özellikle genetik ve genetik olmayan etkenlerin etkili olduğunu belirtmek mümkündür. Otistik bireylerin yaşam kalitelerinin yükseltilebilmesi için otistik belirtileri üzerinden tanı konulması ve tedavi yöntemlerinden uygun olanlarının tercih edilmesi gerekir.
Otizm Neden Olur?
Otizm, nedenleri tam olarak belirlenemeyen bir gelişimsel bozukluktur. Bu nedenle net bir şekilde otizm sebepleri hakkında kesin bir şey söylemek mümkün değildir. Fakat çeşitli durumların riski artırdığı düşünülür. Otizm nedenleri arasında genetik ve genetik olmayan etkenler, doğum komplikasyonları, çevre kirliliği ve viral enfeksiyonlar önemli yer tutar. Bazı durumlarda otizm, Rett Sendromu ile ilişkilendirilebilir. Genetik mutasyonların riski artırması da mümkündür.
Otizm Belirtileri Nelerdir?
Otizm, çeşitli semptomlarla kendisini belli eder. Bu semptomlar, bebeklerde, çocuklarda ve ağır otizm vakalarında farklılık gösterebilir. Genel olarak bebeklerde otizm belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Hep aynı şeyi yeme, aynı şeyle oynama başta olmak üzere belirli bir düzende yaşama takıntısı
- Çok az göz teması kurma ya da hiç temas kurmama
- Epilepsi riski
- Jest ve mimik kullanımı başta olmak üzere sözsüz iletişimde çeşitli sıkıntılar ya da sözsüz iletişimin hiç kurulmaması
- Eller, kollar ve kafanın belirli şekillerde hareket ettirilmesi
- Nesnelere, daha çok dönen nesnelere karşı ilgili olma
- Kendileri ile direkt olarak iletişim kurulma esnasında ilgisiz kalma
- Işık, koku ve renge karşı tepki verme
- Sarılma başta olmak üzere yakın temas kurmaktan hoşlanmama
- İhtiyaçlarını karşılayan kişinin kolunu çekiştirmek suretiyle iletişim kurma
- Devamlı bazı kelimeleri tekrarlama
Otistik çocukların yabancı algılaması bulunmadığı için herkesin kucağına gidebilir. Ayrıca kucağı alınmayı önemsemediklerini belirtmek mümkündür. 2 ila 3 yaşına geldiklerinde cansız objelere olan ilgileri artış gösterir. Bunun yanı sıra bir oyuncağın bütünü ile oynamaktan çok fazla hoşlanmazlar. Aksine oyuncağın bir parçası ile oynarlar. 2-3 yaş otizm çocuk belirtileri arasında şu tür hususlar yer alır:
- Dil gelişiminde eksiklikler görülmesi
- Sosyal etkileşimde çeşitli zorluklar yaşanması
- Tekrarlayıcı davranışlarda bulunma
- Duyu hassasiyetinin görülmesi
- Motor becerilerinde gecikmelerin görülmesi
Bu tür semptomlar, 2 yaş otizm belirtileri olarak da düşünülebilir. Bunun yanı sıra 4 yaş otizm belirtileri farklılık gösterebilir ve genel hatlarıyla şu şekilde sıralanabilir:
- Konuşma becerilerinde çeşitli aksaklıklar
- Tekrarlayıcı davranışlar gösterme
- Rutinlere karşı aşırı bağlılık gösterme
- Sese, kokuya da ışığa karşı büyük bir duyarlılık gösterme
- Motor beceri gelişiminde çeşitli farklılıklar görülmesi
Bu tür belirtilerin her biri, 4 yaş civarındaki çocuklarda ortaya çıkabilir.
Otizmin hafif ve şiddetli olacak şekilde farklı şekilde görülmesi de olanaklıdır. Bu nedenle semptomlar her iki türde değişebilir. Gelişimsel bozukluğun hafif türü, genellikle çocukluk döneminde fark edilir. Bu dönemde çeşitli semptomlar ortaya çıkabilir. Sözlü ve sözsüz iletişimde görülen çeşitli sorunlar, dil ve konuşmada meydana gelen gecikmeler, kaygı bozuklukları, tekrarlayan çeşitli davranışlar, duyusal hassasiyetlere karşı artan ya da azalan tepkilerin ortaya çıkması, soyut kavramları anlama konusunda problemlerin ortaya çıkması; hafif otizm belirtileri arasında yer alır.
Ağır otizm belirtileri ise şu şekildedir:
- Etkinlikle meşgul olmama
- Dil ve konuşma güçlüğünün yoğun bir şekilde ortaya çıkması
- Günlük değişen durumlara karşı aşırı bir tepki gösterme
- Duyusal gereksinimlere bağlı olarak tekrarlayan davranışlar
- Ortak dikkatin az olması ya da hiç bulunmaması
- Gereksinimlerini kendine zarar vererek belli etmeye çalışmak
Bu tür semptomlar, gelişimsel bozukluğun ağır şekilde ortaya çıktığı bireylerde görülür. Erken otizm belirtileri, hafif ve şiddetli türlerde görülen semptomlar; bireyin yaşantısını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle çeşitli semptomların ortaya çıkması halinde çocuk ve ergen psikiyatrisi desteği talep edilebilir.
Otizm Nasıl Teşhis Edilir?
Otizm teşhisi için çeşitli yöntemler kullanılabilmekte olup teşhisi kolaylaştıran uygulamalar ana hatlarıyla şu şekildedir:
- Bilişsel yetenek sınaması
- Tıbbi ve nörolojik muayene
- İşitme testi
- Kan testleri
- Giyinme, yemek yeme ve tuvalete çıkma başta olmak üzere günlük aktivitelerin tamamlanması durumunu inceleme
- Davranış gözlemi
- Dil becerilerinin kontrol edilmesi
Genel olarak teşhisin gerçekleştirilebilmesi için otizm spektrum bozukluğu testlerinin yapılması önemlidir. Bu testler; çocukların bilişsel, dil ve sosyal becerilerinde gecikme bulunup bulunmadığının anlaşılmasını sağlar. Bu nedenle kesin tanı için testlerin ve teşhis yöntemlerinin kullanılması gerekir.
Otizm Tedavisi Var mı?
Otizm tedavisi için kesin bir yöntem bulunmamakla birlikte semptomları hafifletmek adına çeşitli uygulamalar yapılır. İlgili bozuklukların tedavi edilmesi, daha kaliteli bir yaşam açısından önemlidir. Aile desteği de bu süreçte gereklidir. Ailenin süreci yönetmesine yardımcı olmak, başarıyı artıracaktır.
- Eğitim Terapileri: Sosyal beceriler, davranış ve iletişimi geliştirmek adına eğitim terapileri ideal bir seçenek olabilir. Bu tür becerileri içeren aktivitelerin belirli aralıklarla uygulanması gerekir.
- Davranış ve İletişim Terapileri: Terapi kapsamında yer alan çeşitli programlar, istemsiz davranışların azaltılmasını hedefler. Bunun yanı sıra çocukların bazı durumlarda nasıl davranmaları gerektiği ile ilgili bilgi edinmesini sağlayan programlar da mevcuttur.
- Aile Terapileri: Tedavi kapsamında aile terapileri de tercih edilebilir. Aile bireylerinin otizm spektrum bozukluğu ile ilgili daha fazla bilgi edinmesini sağlayan yaklaşımlar, otistik bireye nasıl davranılması gerektiğinin anlaşılmasına katkıda bulunur.
Bunların yanı sıra kişinin ihtiyaçlarına bağlı olarak farklı tedavi yöntemleri de tercih edilebilir. Semptomların kontrol edilmesini sağlayan çeşitli ilaçların kullanımı bu süreçte ön plana çıkar. Fakat belirtmek gerekir ki ilaç tedavisi, gelişimsel bozukluğun tamamen giderilmesini sağlamaz.
Otizmli Çocuklara Nasıl Yaklaşılmalı?
Otizm ile ilgili bilinmesi gereken pek çok husus bulunur. Bu hususlardan en önemlisi, aile bireylerinin otizmli çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğiyle ilgilidir. Doğru bir yaklaşım adına ön planda tutulması gerekenler genel hatlarıyla şu şekildedir:
- İletişim sırasında sabırlı davranın. Ayrıca anlayış göstermeli ve empati duygusunu ön planda tutmalısınız.
- Çocuğun ilgi alanlarına karşı saygılı olun.
- Basit ve net cümleler kullanın. Söylemek istediğiniz açık bir şekilde ifade edin.
- Görsel desteklerden yararlanın.
- Çocuğun olumlu davranışlarını takdir edin.
- Çocuğun kişisel alanına saygılı olun. Fiziksel temas öncesinde çocukla konuşun.
Çocuğun rutinlerine karşı saygı gösterin. Beklenmeyen değişikliklerden hoşlanmayan çocuklar için rahat edebilecekleri ortamı sağladığınızdan emin olun.
Bu tür hususların her biri, otizmli bireyle kurulan ilişkide oldukça önemlidir. Çocuğunuzda otizm belirtilerini gözlemeniz durumunda doktorlarımız listesinde yer alan uzmanlarımızdan destek talep edebilirsiniz.