Fizik Tedavide Bütüncül Tedaviler - Ozon Tedavisi
- 10 Aralık 2023
- Maltepe Hastanesi
- Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Bizler FTR hekimleri olarak hastaların ağrı şikayetinin tanı ve tedavi sürecini altında yatan nedenleri de ele alarak değerlendirmekteyiz. Bütüncül tıp yaklaşımları tedavi sırasında sadece hastanın şikayetleri ve hastalığın belirtilerine odaklanmaktan ziyade kişinin fiziksel, duygusal, ruhsal ihtiyaçlarını da dikkate alarak hastaların genel sağlığını iyileştirmeye odaklanır. Amaç, kişiye özel uygun tedavi yaklaşımlarını kullanarak bireyin sağlık problemlerini en kalıcı şekilde çözmektir. Bu yolda çeşitli materyaller kullanırız, bunlardan bir tanesi de ozon tedavisidir.
Ozon tedavisi 2000'li yıllardan itibaren ülkemizde de bütüncül tedaviler arasında yerini almıştır. Ozon, 3 oksijen atomunun birleşmesinden oluşan oksidan bir maddedir. Jeneratörler aracılığı ile oksijenden elde edilir. Oksidan bir gaz olması nedeniyle solunması toksiktir ve bu nedenle doz ayarlaması önemlidir. Bu sayede antioksidan, bağışıklık arttırıcı ya da baskılayıcı ve dolaşımı arttırıcı gibi pek çok amaçla kullanılır. En önemli etkilerinden biri bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve bu yolla vücut direncini artırmasıdır. Kas eklem ağrılarını gidermede etkili olduğu bilinmektedir.
Kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşıma seviyesini, yani kanın oksijene doygunluğunu arttırarak dokulara giden kan akımını artırır ve damar ve lenflerdeki atıkların temizlenmesi kolaylaşır. Böylece detoks etkisi yaratır. Ozon tedavisi, bir fizik tedavi hekimi olarak ağrı ve enflamasyonun kontrolü için, ihtiyaç halinde eklem içine, tendon, ligaman gibi yumuşak dokulara veya kas içine enjeksiyon uygulaması yapılabilir. Bağışıklık güçlendirme, romatoid artrit veya ankilozan spondilit gibi romatizmal hastalıkların tedavisinde ek bir tedavi yöntemi olarak uygulanabilir. Dolaşım bozukluğuna bağlı yaralarda, doku oksijenlenmesini arttırması sayesinde önemli faydalar sağlar. Şeker hastalığına bağlı oluşan iyileşmeyen yararlar da ozon tedavisinden fayda görmektedir.
Doku oksijenlenmesini arttırması, dolaşımın hızlanması ve vücuttaki oksidan maddelerin atılımını sağlayarak aynı zamanda detoks tedavisi olarak da sayılabilecek ozon tedavisi, fibromiyalji ve kronik yorgunluk sendromunda da fayda sağlar. Hem ağrının hem de yorgunluğun giderilmesi ve uyku düzenlenmesine katkıda bulunmaktadır. Antioksidan kapasitesini arttırması nedeniyle migren ve baş ağrıları da kullanım alanı içerisindedir. Özellikle akupunktur veya nöral terapi ile kombin edilen ozon tedavisi sonuçlarının oldukça iyi olduğu bilinmektedir.
Hastalıkların yanı sıra sağlıklı yaşam ve anti-aging uygulamalarında beslenme düzenlenmesi, egzersizle birlikte uygulandığında ozon tedavisinin etkinliği artmaktadır. Özellikle bir hastanın bu tedavilerden fayda görmesi için düzenli ve sağlıklı beslenmesi, aralıklı açlık, mümkünse paketli gıdaların kısıtlanması ve mümkün olduğunca karbonhidrat kısıtlaması, günde en az 2.5 litre su tüketimi beraberinde haftanın en az 2-3 günü yapılan fiziksel egzersiz önerilmektedir.
Ozon tedavisi nasıl uygulanmaktadır? Bir damar yolu yardımı ile belli miktarlarda kan alınıp uygulamaya özel kapalı bir cam şişede ozonlanıp tekrar kişiye verilmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Tamamen kapalı, havasız, negatif basınçlı cam şişenin içerisinde damar yolu yardımıyla 100-150 cc'lik bir kan alınır. Alınan kan cam şişenin içerisinde ozonlanıp; ozonlanmış kan 2 dakika boyunca yavaşça sallanarak ozon gazının kan ile karışması sağlanır. Sonrasında damar yolu ile kapalı sistemde olan bu ozonlanmış kan hastaya geri enjekte edilir. Buna major ozon tedavisi denir. Minor ozon uygulaması ise hastadan alınan 5-10 cc'lik kan ozonlanarak kas içine enjekte edilmesidir. Buna ozon aşısı da denmektedir. Torbalama yöntemi ozon gazının kapalı bir sistemde özel bir plastik torba içinde uygulanmasıdır. Ozona dayanıklı malzemeler ile özellikle el ve ayaklarda geçmeyen yaralar, dekübit ülserleri veya diyabetik yaralar için kullanılır. Her seans ortalama 20-30 dakika sürmektedir. Rektal uygulama ozon gazının ince bir kanül ile rektal bölgeden uygulanmasıdır. Barsak hastalığı olanlar, ya da damar yolu açılamayan kişilerde tercih edilebilir. Bu yöntem barsaklar aracılığı ile dolaşıma katılmasını sağlaması bakımından major ozon uygulaması kadar etkilidir. Hasta uygulama sırasında herhangi bir ağrı hissetmez.
Eklem ve kas içine uygulama; bizim kliniğimizde en çok başvurduğumuz uygulama şeklidir. Örneğin diz veya omuz ağrılarında eklem içine ya da bel boyun ağrısı durumlarında omurga kemikleri etrafında aşağıya doğru inen paravertebral adaleler dediğimiz kas grupları içine ozon gazı enjekte edilmesi işlemidir.
Ozon tedavisini kime uygulamamalıyız, yani kontrendike olduğu durumlar nelerdir?
- Gebelerde
- Glukoz 6 fosfat dehidrogenaz enzim eksikliğinde, yani halk arasında favizm olarak bilinen durumlarda
- Kontrolsüz hipertiroidi
- Trombositopeni
- Ciddi kardiyovasküler hastalıkları olanlarda
- Kontrolsüz hipertansiyonu olan ve ozona karşı alerjisi olan kişilerde ozon tedavisi uygulanmaz.
Ozon tedavisi seans sayı ve sıklığı kişiye ve uygulanan yönteme bağlı olarak değişiklik gösterir. Bununla birlikte özellikle major ozon tedavisi haftada 2 defa yaklaşık 10 seans halinde uygulanmaktadır. Bir seans süresi yaklaşık 15-30 dakika arasında sürmektedir. Lokal ozon uygulamalarında doku hasarının durumu ve kişinin ihtiyacına bağlı olarak tedavi programı düzenlenir. 1 ila 3 seans arasında haftada 1 ya da 2 defa şeklinde uygulama yapılabilmektedir.