Announcement

Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun! Gururla... // Çocuk ve Ergen Psikiyatristimiz Sayın Sebla Gökçe profesör kadromuza katıldı. // Kasım ayı boyunca Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğimizde tüm muayenelerimiz ücretsizdir. // Medikal Estetik Birimimiz hizmet vermeye başladı.

Aids Nedir?

Aids Nedir?

AIDS; insan immun yetmezlik virüsünün (HIV) neden olduğu edinsel bağışıklık yetmezliği sendromudur. İlk saptandığı 1980’li yıllardan bu yana, dünya genelinde hızla yayılmıştır.

HIV kan yoluyla, korunmasız cinsel ilişki ile ve anneden bebeğe doğum sırasında bulaşabilir. HIV bulaştıktan sonra immun sistemde (bağışıklık sisteminde) yaptığı hasarla, bağışıklığı bozarak, başka infeksiyonlara çok daha kolay yakalanmayı sağlar. En basit infeksiyonlar bile ağır seyredebilir ve normal bireyler hastalık oluşturması beklenmeyen fırsatçı mikroorganizmalar ile infeksiyonlar gelişebilir.

Virüsün bulaşması ile belirtilerin ortaya çıkması arasında sessiz bir dönem vardır. Kan tetkiki yapılırsa bu dönemde virüs saptanabilir. Seyir sırasında görülebilecek ilk belirtiler, yüksek ateş, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemeleri, öksürük, lenf bezlerinde büyüme şeklinde olabilmektedir ayrıca bu hastalarda, bağışıklık sistemi etkilenmiş olduğundan, birçok infeksiyon ve hastalığa ait çeşitli şikayet ve bulgular gözlenebilmektedir.

Günümüzde antiviral ilaçlarla seyri üzerine olumlu etkiler olmakla birlikte, bu virüsün yayılmasında en önemli yol korunmadır.

Aids Belirtileri Nelerdir?

AIDS, İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü (HIV) tarafından neden olan bir hastalıktır. HIV, vücudun bağışıklık sistemini zayıflatan ve böylece vücudun diğer enfeksiyonlara ve kanserlere karşı savunmasız hale gelmesine yol açan bir virüstür. AIDS, "Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu" kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir akronimdir.

HIV ile enfekte olmuş bir kişi, AIDS evresine geçmeden önce uzun yıllar boyunca belirtiler göstermeyebilir. HIV enfeksiyonunun erken belirtileri, genellikle başlangıç ​​dönemi olarak adlandırılan bir süre içinde görülebilir. Ancak bu belirtiler diğer enfeksiyonlarla benzer olabileceğinden, HIV testiyle doğrulanmadan tanı koymak zor olabilir.

Bazı erken belirtiler şunları içerebilir: 

  1. Ateş
  2. Baş ağrısı
  3. Boğaz ağrısı
  4. Lenf düğümlerinde şişme
  5. Yorgunluk
  6. Kas ağrıları ve eklem ağrıları
  7. Cilt döküntüleri

AIDS'in ileri aşamalarında, vücut savunma sistemi ciddi şekilde zayıflar ve çeşitli enfeksiyonlara ve kanserlere karşı daha savunmasız hale gelir.

Bu aşamada görülen belirtiler şunlardır: 

  1. Tekrarlayan veya ağır enfeksiyonlar, özellikle akciğer, sinüs, cilt ve üriner sistem enfeksiyonları
  2. Kronik ishal
  3. Ağız ve yutak lezyonları (çürükler, aftlar)
  4. Zayıf iştah ve kilo kaybı
  5. Anemi (düşük kırmızı kan hücreleri)
  6. Nefes almada zorluk
  7. Beyin ve sinir sistemi problemleri, hafıza sorunları, davranış değişiklikleri ve nörolojik bozukluklar
  8. Yorgunluk ve halsizlik

Unutulmaması gereken önemli bir nokta, yukarıdaki belirtilerin AIDS'e özgü olmadığıdır. Bu belirtiler birçok farklı hastalık veya sağlık durumuyla ilişkili olabilir. Bu nedenle, HIV enfeksiyonu durumunda veya cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklardan şüphelenildiğinde, bir sağlık uzmanına danışmak ve test yaptırmak önemlidir. HIV, erken teşhis ve tedavi ile kontrol altına alınabilen bir durumdur. Tedavi, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve yaşam kalitesini artırmak için önemlidir.

Aids Nasıl Bulaşır?

AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu), İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü (HIV) adı verilen bir virüsün neden olduğu bir hastalıktır. HIV, vücudun bağışıklık sistemini zayıflatarak vücudu diğer enfeksiyonlara ve kanserlere karşı savunmasız hale getirir.

HIV'in bulaşma yolları şunlardır: 

  • Cinsel temas: En yaygın HIV bulaşma yolu cinsel ilişkidir. Korunmasız cinsel temas (vajinal, anal veya oral seks) sırasında enfekte bir partnerden sağlıklı bir partnere HIV bulaşabilir.
  • Kan yoluyla: HIV bulaşması kan yoluyla gerçekleşebilir. Paylaşılan enjektörler veya iğneler (uyuşturucu kullanımı için), kan ürünleri transfüzyonları (bu günlerde kan testleri sayesinde nadiren görülür) veya sağlık çalışanları gibi kanla temas eden kişilerde risk mevcuttur.
  • Anneden bebeğe bulaşma: Hamile bir kadından HIV enfekte olmuş bir bebeğe bulaşabilir. Doğum sırasında, anneden bebeğe geçiş olabilir ve emzirme döneminde de bulaşma riski vardır.
  • Enfekte kan, doku veya organların nakli: HIV, enfekte olan bir kişinin kanı, dokusu veya organı başka bir kişiye nakledildiğinde bulaşabilir. Ancak modern tıbbi prosedürler ve testler sayesinde bu tür bulaşmaların görülme sıklığı çok düşüktür. 
  • Cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonlar: HIV bulaşma riski, cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonların (örneğin, herpes, sifiliz veya gonore gibi) varlığı durumunda artabilir. Bu enfeksiyonlar, vücutta yaralar veya açık lezyonlar oluşturabilir ve HIV'in geçişini kolaylaştırabilir.

Ask the Doctor, Find Out