DUYURU

Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun! Gururla... // Çocuk ve Ergen Psikiyatristimiz Sn. Sebla Gökçe profesör kadromuza katıldı. // Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğimizde tüm muayenelerimiz ücretsizdir. // Medikal Estetik Birimimiz hizmet vermeye başlamıştır.

Ağız ve Diş Sağlığı

Bölüm Hakkında

Hayatı doğrudan tehdit etmese de yaşam kalitesini ciddi oranda olumsuz etkilediği için ağız ve dişleri etkileyen hastalıklar önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Bu sebeple ağız ve diş hastalıklarının tedavisi mutlaka yapılmalıdır. Aksi halde ağız ve diş hastalıkları ağız kokusundan dış görünüşe, şiddetli ağrılardan sindirim problemlerine, kalp sağlığından konuşma bozukluğuna kadar pek çok sorunla karşılaşılmasına sebep olabilir. Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nde diş hekimliğinin kapsamında bulunan tüm ağız ve diş hastalıkları için hizmet verilmektedir. İleri teknoloji ekipmanların da yardımıyla hastalara kaliteli ve hasta odaklı bir çözümler sunulmaktadır.

Riskli Hastalar için Uygulanan Özel Diş Tedavi Yöntemleri

Kardiyak problemi bulunan veya cerrahi açıdan riskli görülen hastalar için Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nde, hastalara titizlikle müdahale edilmektedir. Tedaviyi tecrübeli diş hekimlerinin üstlendiği bu süreçte diş beyazlatmadan diş çekimine, diş ağrısından diş dolgusuna, dişeti kanamasından diş gıcırdatma gibi geniş kapsamlı çözümler sunulmaktadır. 

Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü Kapsamında Yer Alan Uygulamalar

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü hizmet kapsamı aşağıdaki gibidir:

  • Protetik Diş Tedavisi
  • Koruyucu Diş Hekimliği
  • Estetik Diş Hekimliği
  • Ortodonti
  • Diş Beyazlatma
  • Total-Parsiyel Protezler
  • Ağız-Diş-Çene Hastalıkları ve Cerrahisi
  • Dolgu ve Kanal Tedavisi
  • Yüz Travmaları
  • Diş Ağrısı
  • Diş Eti Hastalıkları
  • İmplant
  • 20 Yaş Dişi Tedavisi

Koruyucu Diş Hekimliğinde Tedavi Süreci

Süt diş dizisi ve hemen sonraki süreçte bunu izleyen karma diş dizisi, çocukların büyüme dönemlerinde gelişir. 6. ayda çıkmaya başlayan ilk süt dişiyle birlikte değişik grup süt dişleri zaman zaman düşerek yerlerini daha kalıcı olan süt dişlerine bırakır. 12 yaşına kadar süren bu dönemde, erken süt dişi kayıpları çene gelişimini olumsuz etkiler. Bu durum da estetik ve konuşma bozukluklarına yol açabilir. 

Pedodonti alanına giren çocuk dişlerinin tedavisi, ayrı bir diş hekimliği dalıdır ve ayrı bir uzman yaklaşımı gerektirir. Bununla beraber çocuğun büyüme döneminde iskeletsel çene gelişimi, ayrıca bir ortodonti uzmanı tarafından da kontrol altında tutulmalıdır. Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nde çocukların gelişim çağında sağlıklı bir diş ve ağız yapısına sahip olmalarını sağlayacak önlemler alınmakta ve gerekli tedaviler konusunda uzman hekimler tarafından yapılmaktadır.

Diş çürüklerine nasıl mücadele edilir?

Süt dişlerinin çürüğe direncini artırmak için bir diğer yöntem de fissür sealant’tır. “Topikal flor ile çürüğe eğilimli bölgelerin kapatılması” anlamına gelmektedir. 6 yaşına gelen çocukta ilk kalıcı diş olan 1. büyük azı dişi çıkar. Ağızda en uzun süre duran ve en çok iş gören dişler bunlar olduğu için mutlaka fissür sealant uygulaması, yani topikal flor uygulaması ile çürüğe karşı korunmalıdır.

Erken önlem almanın sağlıklı dişler için önemi

Çocukların büyüyüp ilerleyen yaşlarında doyasıya gülümseyebilmesi için diş sağlığında erkenden önlem almak çok önemli. Küçük müdahaleler ileri yaşlarda ağız ve diş sağlığı açısından büyük önem teşkil etmektedir. Burada ebeveynlere büyük sorumluluk düşmektedir. Özellikle 6 yaşına kadar çocukların ağız ve diş sağlığından kendileri sorumludur. Her ebeveyn çocuğuna ağız ve diş sağlığının önemi hakkında gerekli bilgiyi vermesi gerekir.

Diş Hekimliğinde Estetik

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü’nde sadece ağız ve diş sağlığı problemlerinin tedavisinde değil; aynı zamanda estetik görünüşünde de çözümler sunulmaktadır. Lamine, porselen vener, diş eti düzeltmeleri, beyazlatma gibi çözümlerle hastaların yepyeni bir gülüşe kavuşmaları sağlanmaktadır. 

Estetik diş hekimliği kapsamında sunulan hizmetler:

Gülüş Tasarımı:

Gülüşünden memnun olmayan hastaların operasyon öncesinde fotoğrafları çekilip bilgisayar ortamına aktarılmaktadır. Cosmetic imaging programları kullanılarak hastanın işlem sonrası nasıl bir gülüşe sahip olacağı hakkında fikir sahibi olunur. Sonrasında kişinin isteğiyle operasyon gerçekleştirilir.

Laminate Venerler:

Bu uygulama 3 aşamada gerçekleşmektedir.

  • İlk olarak kişinin sahip olmak istediği gülüş üzerinde çalışılır, yani gülüş dizaynı gerçekleştirilir. Bilgisayar destekli bu uygulama ile kişiye en uygun gülüş şekli seçilir.
  • İkinci aşamada dişler şekillendirilmiş ve maketler hazırlanmış olur. Kişinin ağzında bu maketler denenerek uygunluğuna bakılır.
  • Üçüncü ve son aşamada rengi ayarlanan porselen venerlerin yapıştırılma işlemi gerçekleştirilir.

Porselen laminate venerler, dişlerin ön yüzeyine bonding yöntemi ile yapıştırılan çok ince porselen yapraklardır. Bu uygulama tırnak takma uygulaması ile kıyaslanabilir. Anestezi işlemi gerektirmeyen bu uygulama ile kişi hem daha beyaz dişlere hem de istediği gülüşe sahip olur. 

Beyazlatma İşlemi:

Beyaz dişlere sahip olmak için her zaman diş fırçalama ya da diş taşı temizliği yeterli olmayabilir. Bu gibi yüzeysel temizlik yöntemlerinin gideremediği; dişlerin kendi yapısı itibariyle kaynaklanan ve kötü bir görünüme yol açan renklenmeler, dişlerinize zarar vermeden kalıcı bir temizlik sağlayan diş beyazlatma (bleaching) yöntemi ile giderilir.

Diş beyazlatma uygulamasında LED (Light Emiting Diode) ışık kaynağı ve özel beyazlatma jeli kullanılmaktadır. İleri teknoloji ürünü olan LED yöntemi ile hassasiyetin yok edilmesi de oldukça yüksektir. Ayrıca bu işlem, ağrısızdır.

Protetik Diş Tedavisi ve Türleri

Metal desteksiz full porselen kuronlar:

Güçlendirilmiş porselenden yapılan metal desteksiz kuronlar, tıpkı doğal dişlerde olduğu gibi ışığı geçirme özelliğine sahiptir. Bu sayede doğal dişe en yakın sonuçlar, metal desteksiz porselen kuronlarla elde edilir.

Doğal görünümlü dişler için:

Metal porselenlerde, her ne kadar iyi yapılmış olsa da yapıları itibariyle bir donukluk ve yapaylık vardır. Full porselenlerse ise ışık geçirgenliğine sahip olduğu için doğal dişlere daha çok benzerler. Bu yüzden ön dişlerde full porselen tercih edilir. 

Alerji riskini ortadan kaldıran porselen diş uygulaması:

Full porselenler, metal destekli porselenlerin aksine hem mekanik hem de kimyasal olarak dişe tutturulur. Bu sayede tutuculukları metal destekli olanlara göre daha yüksektir ve altyapısında metal olmadığı için diş eti-kuron hizasında koyu renk çizgi olmaz. Ayrıca nikel vb alerji riskleri full porselenlerde bulunmaz.

Metal desteksiz köprüler:

Güçlendirilmiş porselenin özel makinalarda sıkıştırılmasıyla elde edilen metal desteksiz köprüler, ışık geçirgenliği yüksek olduğu için özellikle ön dişlerde tercih edilir.

Metal desteksiz zirkonyum esaslı köprüler:

Bu sistemde esas fark kullanılan alt yapıdadır. Metal yerine beyaz renge sahip olan zirkonyum kullanılır. Bu sayede hem yüksek tutuculuk özelliği kazanır hem de arka bölgedeki köprülerle estetik açıdan uyum sağlar.

Total-Parsiyel Protez Nedir? Nasıl Uygulanır?

Total-parsiyel protezler, ağzında dişi kalmayan veya eksik dişi bulunan hastalara uygulanır. Uygulanan protezlerle hem doğal bir diş görünümü elde edilir hem de ağız sağlığı açısından oluşabilecek problemleri önler.

Bunun için iki yöntem uygulanır:

Total protezler:

Ağzında hiç dişi bulunmayan hastalara uygulanan yöntemdir. Total protez uygulamasında alt ve üst çenede kalan kemik dokusundan destek alınarak vakum kuvveti ile ağızda kalabilen, halk arasında “damak protez” olarak da bilinen akrilik diş protezi kullanılır. İmplant yapılamayan özel sağlık koşullarında uygulanır. Kullanımı zordur. 5 yılda 1 yenilenmesi gerekmektedir. Total protezlerde sağlık açısından porselen diş yerine plastik diş tercih edilmektedir. Plastikte zamanla renk değişimleri olduğu için eczanelerden alınan özel preparatlarla temizlenmesi gerekir.

Parsiyel Protez:

Diş kaybı ile oluşan boşlukların doldurulması işlemidir. Parsiyel protezler, estetik görünüme katkı sağladığı gibi diş kaybı sebebiyle düzgün gerçekleşemeyen çiğneme fonksiyonunun geri kazanımını da sağlar. Fonetik problemlerin giderilmesine, telaffuzun daha düzgün hale gelmesine yardımcı olur.

Parsiyel protezler, diş eksikliği nedeniyle yüzde oluşan çökme ve sarkmaların giderilmesine de katkı sağlar. Hastanın ağzında birden çok diş kaybı olan durumlarda implant veya sabit köprü protez yapılamıyorsa uygulanan takıp çıkarılabilen protez uygulamasıdır.

Ortodonti Tedavisi

Çapraşık dişlerin düzeltilmesi; diş, çene ve yüzdeki uyumsuzlukların giderilmesi ile ilgilenen bölümdür. Dişteki çapraşıklıkların düzeltilmesi hem estetik açıdan hem de ağız ve diş sağlığı açısından fayda sağlamaktadır. Çapraşıklıkların giderilmesi, dişlerin daha kolay ve daha etkili temizlenmesine de imkan verir. Böylece kişi, çürüklerin ve diş eti hastalıklarından bir nebze de olsa kendini korur. Ayrıca, düzgün dişler çiğneme fonksiyonunun da daha sağlıklı yapılmasını sağlar. Çocuklarda, ortalama 7 yaş civarında bir ortodonti uzmanının değerlendirme yapması çapraşıklıkların önüne geçmek için önemlidir.

Ortodontik tedavide bulunan basamaklar:

  1. Sabit ortodontik apareyler: Bu tedavi yönteminde diş üzerine metal veya porselen braketler yapıştırılır. Porselen braketler, diş renginde olacağı için estetik açıdan bir rahatsızlık vermez.
  2. Hareketli ortodontik apareyler: Daha basit vakalarda uygulanan bu yöntemde hasta apareyi kendisi takıp çıkarabilmektedir.
  3. Çene ortopedisi: Özellikle küçük yaşlarda, yüze takılan özel apareylerle alt ve üst çenenin birbirine göre bozulan ilişkisinin düzeltilmesini amaçlayan ortodonti alanıdır. Genellikle ortopedik tedavi ve ortodontik tedavi ile birlikte yürütülür. 
  4. Ortognatik cerrahi: Doğuştan, kaza veya hastalığa bağlı olarak ortaya çıkan çene ve yüzde oluşan bozuklukların düzeltilmesi için yapılan uygulamadır. Ortodontik veya ortopedik tedavi ile düzeltilemeyecek durumlarda başvurulur. Hem estetik hem de fonksiyonel bozuklara yol açan bu durum, ileri teknoloji ve cerrahi teknikler sayesinde düzeltilmektedir.
  5. Invisalign: Bu yöntem, bazı basit vakalarda braket kullanılmadan çapraşıklıkların düzeltilmesini sağlayan şeffaf kalıpların kullanımıyla gerçekleştirilen bir yöntemdir. Kalıplar 2 haftada 1 değiştirilir. Hastanın kendisine özel olan bu kalıpları yaklaşık günde 20 saat takması gerekmektedir. Her tedavide ortalama 60 çift düzeltici kalıp kullanılır. Tedavi süresi braketle yapılanlara benzerlik göstermektedir. Vakaya göre 6-24 ay arası sürebilmektedir.

Yetişkinlerde Ortodonti:

Ortodontik tedavi için herhangi bir yaş sınırlaması bulunmamaktadır. Tek gereklilik dişleri çevreleyen kemiklerin sağlıklı olmasıdır. İlerleyen teknolojiyle birlikte porselenler diş renginde yapılabilmekte, böylece braketler fark edilememektedir. Tedavi, yaşa ve hastanın problemine göre 3-30 arasında değişiklik gösterebilmektedir.

Diş Eti Hastalıkları ile Mücadele

Diş eti hastalıkları, diş eti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen hastalıklar olarak tanımlanmaktadır. Yetişkin kişilerdeki diş kayıplarının %70 oranında sebebi periodontal da denilen bu diş eti hastalıklarıdır. Erken teşhisle kolayca tedavi edilebilir. Genellikle periodontal hastalıklar diş eti iltihabı (gingivitis) ile başlar. Buna periodontol hastalığın erken dönemi de denilebilir. Gingivitis döneminde diş etleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyük olur. Başlarda çok fazla rahatsızlık vermese de ilerleyen süreçte alveol kemiğinde geriye dönüşü olmayan hasarlar oluşturabilir. Diş fırçalama esnasında oluşan kanama ağız kokusu da diş eti hastalığının belirtilerini oluşturur.

Periodontal hastalıkların daha ilerlemiş safhasına ise periodontitis denir. Bu aşamada dişleri destekleyen diğer dokularla birlikte alveol kemiğinde de hasar meydana gelir. Diş ve diş eti arasında bir periodontol cep oluşur ve bu durum infeksiyonun yerleşimi ile hastalığın ilerlemesini kolaylaştırır. Hastalık ilerledikçe dişler sallanır ve diş kayıpları meydana gelir. Periodontol hastalık, hiçbir belirleme olmada da ileri safhalara gelebilir. Diş hekimlerine düzenli aralıklara gitmek bu sebeple önemlidir.

Diş Eti Hastalıkları Nasıl Tedavi Edilir?

Diş eti hastalıklarının tedavisi, diş kaybını önlemek adına çok önemlidir. Tedavi, dişin üzerinde yer alan plak ve diş taşı gibi eklentilerin temizlenmesi, düzgün bir kök yüzeyinin sağlanması şeklindedir. Bu işlemle birlikte diş etinde iltihaba sebep olan bakteri ve irritanlar uzaklaştırılır. Çoğunlukla bu tedavi, diş etinin büzülerek cebin elimine olması ve dişe tekrar adaptasyonu için yeterli olmaktadır. Tedavinin başarılı sonuçlanması için ağız bakımının etkin şekilde günlük olarak yapılması gerekmektedir. İleri düzeydeki vakalar için cerrahi tedavi gerekebilir. Burada gerçekleştirilen tedavinin amacı derin periodontal ceplerdeki diş taşlarını temizleyerek cebin tekrar büzülmesini ve eleminasyonunu sağlamaktır. Böylece düzgün bir kök yüzeyi elde edilerek daha kolay ve temizlenebilir bir diş eti formuna sahip olunacaktır.

Diş Eti Hastalıklarında Düzenli Kontrolün Önemi

Periodontal tedavi sonrasında tedavi ile elde edilen kazanımların korunması için hastanın düzenli periyotlarla diş hekimi tarafından muayene edilmesi, plak kontrolü ve yeni diş taşı birikimlerinin tedavi edilen bölgeden temizlenmesi çok önemlidir. Günlük ağız bakım işlemlerinin etkin şekilde yapılması da bu sürecin sağlıklı yürümesi için son derece gereklidir.

İmplantoloji

İmlantları kısaca diş eksikliklerinin çene kemiğine yerleştirilen küçük titanyum parçaları ile tamamlanması olarak tanımlanabilir. Bu küçük titanyum parçalar, doğal diş köklerinin vazifesini görür ve basit bir cerrahi işlemle çene kemiğine yerleştirilir.  Titanyum, doku ile mükemmel bir uyuma sahip olduğu için yerleştirilen implant, kemik tarafından sarılır ve yapılacak dişler için çok sağlam bir temel oluşturur. Diğer uygulamalarda olduğu gibi öncelikle ölçü ve prova aşamaları yapılır. Yeni dişlerin hazır durumu gelmesinin ardından doğal dişleriniz zarar görmeden diş eksiklikleriniz giderilir.

İmplant Uygulaması ve Üstün Başarısı

İmplant uygulamasının çok başarılı bir uygulama olduğunu söylemek doğru olacaktır. İmplant uygulaması, sadece diş eksikliklerini gidermez, diş eksikliği yüzünden oluşan kemik kaybını da giderir. Böylece hasta, yüz şeklini de muhafaza etmiş olur. 

İmplant uygulaması genellikle 2 aşamada yapılmaktadır. İlk olarak çene kemiğine implant yerleştirilir. Bu işlemin ardından implantın çene kemiği ile uyumu için 2-4 ay arası bir süre beklenir. İmplantların çene kemiğine sabitlendiği bu sürenin ardından üstleri açılarak daimi protezlere destek olacak küçük metal parçalar implantlara yerleştirilir. Bu işlemde doğal dişlerinize hiçbir zarar gelmemekle birlikte eksik olan dişlerinizin yerleri de doldurulmuş olacaktır. İmplant uygulamasıyla birlikte hasta, diğer uygulamalara göre çok daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonuna sahip olacaktır.  

Dolgu

Diş çürüğünün temel sebebi, ağızdaki bakteri plaklarının şekerli ve unlu gıdaların artıklarıyla etkileşime geçip asit oluşturmasıdır. Bu asitler, dişin minesini bozarak diş çürüğünün başlamasına yol açmaktadır. Dişlerin üstünde oluşan lekeler, diş çürüklerinin ilk belirtileri olarak görülmektedir. Oluşan beyaz lekeler, diş minesinin hangi bölgesinde mineral kaybı olduğunu göstermektedir. Bu aşama, hala çürüğün durdurulabileceği aşamadır. Önlem alınmadığı takdirde mineral kaybının olduğu bölgede bir delik oluşur ve bu giderek büyür. Çürük bölge temizlenmediği takdirde süreç diş kaybına kadar ilerler. Buradaki en iyi ihtimal ise çürüğün temizlendikten sonra bir dolgu ile kapatılması olacaktır.

Dolgu Çeşitleri Nelerdir?

Porselen dolgular (Inlay / Onlay dolgular): Bu dolgular laboratuvarlarda hazırlanır. Bu yüzden estetik ve dayanıklılık açısından çok daha üstün özelliktelerdir. Uygulandıkları diş ve komşu dişler göz önüne alındığında kompozit dolgulara göre çok daha uyumlulardır. Porselen dolgular; kırık, çürük veya eski dolgu çıkarıldıktan sonra kalan sağlam bölümün ölçüsünün alınmasıyla laboratuvar ortamında ileri teknolojilerin hazırladığı modellere göre özel IPS makinesinde yapılarak elde edilir.

Kompozit dolgular: Bu dolgu türü, diş rengindedir. Çürük, kırık ve estetik amaçlı olarak kullanılır. Hazırlanan kavitelere tabaka tabaka yerleştirildikten sonra özel bir ışıkla sertleşmesi sağlanır. Ayrıca, özel bir yapıştırıcı olan bonding ile dişe tutturuldukları için dişte herhangi bir gereksiz madde kaybına da sebebiyet vermezler. Porselen dolgular kadar uzun ömürlü olmasalar da daha ekonomiktirler. Kompozit dolgular çay, sigara, kahve gibi maddelerin yoğun kullanımıyla renk değişikliği gösterebilmektedir.

Diş kaybı olmayan dolgu: IPS
Dünyada diş dokusuna en iyi uyum sağlayan materyale sahip dolgular, IPS porselen dolgulardır. IPS porselen dolguların yapımında en ileri teknoloji kullanılır.

Bu uygulamada sağlıklı olan dişin dokusuna dokunulmamaktadır. IPS porselen dolguların uygulanmasındaki amaç, minimum madde kaybı ile maksimum tutuculuk elde etmektir. Sıkılaştırılmış özel porselenden yapıldıkları için uygulama sonrasında ağızda sertleştirilme ihtiyacı duyulmaz. Bu özelliği sayesinde kenar sızıntısı minimum olur.

IPS porselen dolguların bir diğer özelliği de doğal dişin sertliğine en yakın dolgu türü olmasıdır. Aynı zamanda diş eti ile en uyumlu malzeme de yine bu dolgu türüdür. Diğer dolgu türleri gibi ne dişleri aşındırır ne de kendisi aşınır. Dişinde büyük madde kaybı yaşayan hastalarda diğer dolgu türlerine göre IPS porselen dolgular tercih edilmektedir.

Kanal Tedavisi Nasıl Yapılır?

Sağlam bir dişin yerinin doldurulması çok zordur. Bu yüzden diş çekimi her ne kadar kanal tedavisine kıyasla daha ucuz bir yöntem olsa da öncelikli amaç, kurtarılabilecek durumda olan dişin korunması olmalıdır. Ayrıca, çekilen dişin yerini doldurmak için uygulanacak implant, protez gibi tedaviler göz önünde bulundurulduğu daha masraflı ve zor bir tedavi yöntemi hastayı bekleyecektir. Bu yüzden kanal tedavisi önemli bir çözümdür. Kanal tedavisinde, dişin pulpası temizlenir ve ağrıya neden olan sinirler alınır. 

Kanal Tedavisi ile Ne Amaçlanır?

Kanal tedavisindeki amaç, çürük gibi nedenlerden dolayı kaybedilecek kadar kötü duruma gelmiş olan dişlerin sorunlu kısımlarının temizlenerek, daha uzun süre ağızda kalmasını sağlamaktır. Böylece diş kaybıyla oluşabilecek maddi, manevi sürecin de önüne geçilecektir. 

Kanal tedavisi yapılan diş, ağızda kalmaya devam ettiği için çiğneme fonksiyonuna yardım etmeye devam edecektir. Ayrıca o bölgedeki kemiğin erimesini de önleyecektir.

Kanal Tedavisi Yapılmaması Durumunda Karşılaşılabilecek Sorunlar

Kanal tedavisi yapılmaması durumunda derin çürük ve çatlağa sahip olan pulpa kendini iyileştiremez. Bu da dişin canlılığını kaybetmesine yol açar, enfeksiyon tüm dişe yayılır. Hatta bu durum dokulara kadar ulaşıp dişi çevreleyen kemikte iltihaba sebep olabilir. Boşlukta oluşan apse, şişliğe ve ağrılara sebep olur. Son olarak süreç kısa zaman içinde dişin kaybedilmesiyle sonlanır.

Kanal Tedavisi Uygulaması

Kanal tedavisinde uygulamanın süresi dişin durumuna bağlı olarak 1-3 seans arasında değişiklik gösterebilmektedir. Uygulama sırasında hastalıklı olan pulpa çıkarılır ve kök kanallarını dezenfekte edilir. Bu işlemin ardından genişletme ve şekillendirme yapılır. Son olarak sıkıca doldurulur ve örtüleme sağlanır. Bazı özel durumlarda ise bakterileri yok etmek için pulpa odasına ve kök kanallarına ilaç da konulmaktadır.

Ağız-Diş-Çene Hastalıkları ve Cerrahisi

Ortognatik cerrahi uygulaması: Hastanın alt ve üst çenesinin birbirini karşılamadığı durumlarda, doğru biçimde kapanma da gerçekleşmez. Bu durumda alt ve üst çenenin normal ilişkilerine getirilmesi için ortodonti ile dişlerin pozisyonları düzeltilir.

Ortodonti ile dişlerin düzeltilmesi, hem dişlerin sağlıklı şekilde işlevlerini yerine getirebilmesi sağlar hem de hastayı estetik açıdan güzel bir görünüme kavuşturur.

Gömük yirmi yaş dişleri tedavisi: Yetişkin bir bireyin ağzında toplamda 32 diş bulunması gerekir. Her birinin ayrı bir işlevi olan dişlerin ön tarafında bulunanlar yiyeceği kesme ve parçalama işlevini görürken; arka tarafta bulunan dişler ise yiyeceğin öğütülerek kolay yutulabilmesini sağlar. Ancak pek çok kişinin ağzında sadece 28 dişin sığabileceği kadar yer bulunmaktadır. Bu nedenle geriye kalan 4 diş (20 yaş dişi veya akıl dişi) kişiye problem çıkartabilmektedir.

Gömük yirmi yaş dişlerinin oluşturduğu tehlike: Eğer kişinin diş eti sağlıklıysa düzgün biçimde sürdükleri zaman ağızda kalmalarında herhangi bir problem olmaz. Fakat bu durum çoğu zaman tam tersi şekilde olur. Yirmi yaş dişi, diş etini tam açamaz ve yamuk sürer. Bazen de diş etini hiç açamayarak gömük şekilde kalırlar. Çene kemiği içinde kalan yirmi yaş dişi, diş etini açıp çıkabileceği farklı yerler arar. Bunun için sürekli pozisyon değiştirir, ancak başka yer bulamaz. Diş eti tam açılmadığı ve yirmi yaş dişi tam çıkmadığı zaman, bakteriler bu bölgelere normale göre çok daha kolay yerleşerek hemen iltihap yaparlar. Eğer diş yamuk sürülürse bu sefer de diğer dişlere baskı uygulayarak düzgün diş dizisini bozar.

Yirmi yaş dişinin oluşturacağı en büyük tehlike ise dişin çevresinde oluşacak kist ve tümörün çene kemiğini eritmesi olacaktır.

Yirmi yaş dişleri için tedavi:
Yirmi yaş dişi için en uygun tedavi dişin çıkartılmasıdır. Erken dönemlerde çıkartılması, gelecekte oluşabilecek problemleri de engelleyeceği için tavsiye edilmektedir.

Yüz Travmaları

Yüz travmalarına pek çok şey sebep olabilmektedir. Motorlu araç kazalarından spor yaralanmalarına, iş kazalarına kadar birçok nedenden ötürü dişlerin yerlerinden çıkarak ağız içi ve dışı kesilere; basit kemik kırıklarından daha komplike çene kırıklarına kadar gerçekleşebilmektedir. Hem fiziksel hem de ruhsal olan bu travmaların tedavisi, Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü uzman hekimleri tarafından yapılabilmektedir.

Benzer Yazılar

Birim Doktorları

Orkun Kavukçu

Dt. Orkun Kavukçu

Ağız ve Diş Sağlığı

  • date
Ozan Can Satar

Dt. Ozan Can Satar

Ağız ve Diş Sağlığı

  • date
Merve Ertuğrul

Dt. Merve Ertuğrul

Ağız ve Diş Sağlığı

  • date
Furkan Açıkgözoğlu

Dt. Furkan Açıkgözoğlu

Ağız ve Diş Sağlığı

  • date
Alaz Akar

Dt. Alaz Akar

Ağız ve Diş Sağlığı

  • date
Batuhan Avcu

Dt. Batuhan Avcu

Ağız ve Diş Sağlığı

  • date
Pınar Şeşen

Asst. Prof. Pınar Şeşen

Ağız ve Diş Sağlığı

  • date

Doktora Sorun, Öğrenin